Bu Pazar Samsung Kıtalararası Yüzme Yarışı yüzüldü ve bir önceki Boğaz Yarışı yazımda bahsettiğim her şey birer birer gerçekleşti :)
Yarışma sabahı 6.15’te uyandım, hemen duş alıp, motoruma atladım. Tabii ki aklımdaki en önemli konu rüzgarın nasıl ve nereden olduğuydu. Evet, sorun yoktu. Rüzgar tam kuzeyden esmese de, kuzeydoğudan esiyordu. Lodos esmediği sürece büyük bir problem yok. Ama “ya yarış anında hava dönerse?” gibi endişe soruları sürekli aklımdaydı. Saat 7.30 gibi alanda takım arkadaşlarım ile buluştuk. Biraz sohbet, muhabbet edip, klasik yarış öncesi o hiç bıkmadığımız yarışa dair aynı cümleleri kurduk. Saat 8.00 gibi sporcuları vapura almaya başladılar. Hazırlanıp, vapura bindik. Vapurun kapalı alanları havasız ve çok sıcaktı. Yerimizi aldık ve start işaretini beklemeye koyulduk. Her yıl Olimpiyat Komitesinin getirdiği sürpriz bir konuk yüzücü oluyordu. Bu sene de eski yüzme maratonu yüzücüsü Shelly Taylor Smith seçilmişti. Vapurda kendisiyle yan yanaydık. Daha evvelden tanıdığım ve bildiğim yüzücü olmadığı için, gençliğini bilemeyeceğim ama artık pek fit gözükmüyordu. Geçmişteki sporculuğunu bilemem, şu an içinde bulunduğu sportif durumu da bilemem, bilmekte pek önemli değil. Ama bu tarz organizasyonlarda, daha çok kişiye örnek olacak, cesaret verecek, ilham kaynağı olacak ve rol model olacak kişileri seçmenin çok önemli olduğu kanaatindeyim. Bu anlamda sürpriz konuk seçiminde geçen senelerde olduğu gibi daha ilgi çekici sporcuların davet edilmesini anlamlı bulduğumu söylemeliyim. Ve yarış saati geldi, çattı. Vapurun önüne iskele yanaştı. Kapılar açıldı. Start için siren sesi duyuldu. Ve aniden koşmaya başladık. Bu anda yaşanan duyguları bir tek yarışa katılanlar bilebilir… Bu sene denizin durumu güzeldi, akıntı olumlu yarışı olumlu etkiledi. Bende köprüyü geçinceye kadar iyi ilerledim. Sonra Rumeli Hisarı önlerinde kısa süreli bir ters akıntıya kapıldım ama çabuk kurtuldum. Sonra Bebek dönüşünde ise normalden daha erken ters akıntıya girdim. Ama umursamadım. Neden umursamadığımı bilmiyorum. Ama ters akıntıyla iyi mücadele ettim. Yarışın ilk yarısı rahat geçerken, ikinci yarısı çok daha zorlu geçti. Galatasay Adası’nı geçtiğimde artık ters akıntıyı çok daha fazla hissettim. Finişe doğru yaklaşırken, denizde bir sürü atık, yoğurt kabı, deniz anaları ile mücadele edip, 1saat 5 dakika da yarışı tamamladım. Sudan kendimi iyi hissederek çıktım. Sonuçlarda yaş grubumda 179 kişi arasından 25. oldum. Benim için gayet uygun bir skor bu… Bu şekilde bir Boğaz Yarışını daha bitirdik. Bu yarış yaz aylarının büyük heyecanı oluyor. Bu yüzden bir aksilik olmadığı sürece katılmayı hedefliyorum. Gelelim bire bir antrenörlüğünü yaptığım ilk 10’a giren yüzücülerimin derecelerine; Ozan Bayram 54.43 derecesi ile yaş grubunda 2. oldu. Bora Nalbant 58.09 derecesi ile yaş grubunda 6. oldu. Tüm sonuçlara buradan ulaşabilirsiniz. Sırada 2017 yarışı, şimdiden hazırlıklara başladık.
Comentarios