top of page
Yazarın fotoğrafıTaha Engin

32. KITALARARASI BOĞAZİÇİ YÜZME YARIŞI 2020

Konuk yazar: Soner Sezgün Bu sene ikinci defa katıldığım bu çok özel yarışı sağlıklı bir şekilde, geçen seneki süreye yakın bir şekilde bitirdim. Benim icin özel bir yarış olmasının iki sebebi var: Birincisi; bir yüzücü olarak yaşadığım şehrin simgesi olan Boğaz'da yüzmeyi gelenek haline getirmek istemem. 50'li 60'lı yaşlarda da katılıp yarışı keyifli bir şekilde bitirmeyi çok istiyorum. Tabii bunun için istikrarlı bir şekilde yüzmeye devam etmem gerekiyor. İkincisi ise; sene boyunca düzenli yapılan antrenmanların meyvesini almak ve genel bir durum analizi yapmak. Eleme usulü yapılan bir yarış olması sebebiyle bu yarışı kendi durumumu görmek açısından bir şans olarak görüyorum. Önceki senelerde ilk iki denememde elemeleri geçemesem de 2019 ve 2020 elemelerinde başarılı olup adımı yüzücü listesine yazdırdım. Öte yandan yarış performansına (bitiriş süresi) göre bir sonraki senenin elemesine girmeden de yarışa direkt katılım sağlanabiliyor. O yüzden bunu başarmak için önümüzdeki sene yeni hedef olarak önce elemeyi geçmek sonra da yaş grubuna göre belirlenmiş bitiş süresinin altına inmeyi hedefliyorum.

Bu seneki yarışa giderken kafamda geçen senenin önemli anları vardı. İster istemez bu sene de aynı taktiği uygularsam sorunsuz bir şekilde yarışı bitirebilirim diye düşünüyordum. Hem pandemi döneminde yüzmeye ara verip Haziran ayında başlamam hem de sonradan öğreneceğim üzere yarışa bir hafta kala boyun fıtığı olup omuz ve boyun bölgesinde şiddetli ağrılar çekmem nedeniyle performans olarak en iyi ihtimalle yarışı bitirebilmeyi düşündüm. Kafamdaki soru işaretleri ile yarışa başladıktan sonra sol kolumun çekişinde zayıflık hissetsem de yarışı tamamlayabileceğime emin oldum. Galatasaray adasına kadar olan mesafede ortamın tadını çıkardım. Keşke yaz boyu her ay tekrar düzenlense diye aklımdan geçirmedim değil:-) (Aslında bunu sadece boğaz yarışı için değil de genel olarak her ay bir yarış veya müsabaka şeklinde kendimiz deneyimlesek gelişimimize daha fazla katkısı olur diye düşünüyorum. Katıldığımız her yarışın farkındalığımızı arttırdığını ve bunun da antrenmanlara katkısının pozitif olduğunu fark ediyorum)

Herkesin bildiği gibi asıl yarış, kıyıya paralel yüzmeyi bırakıp kıyıya döneceğin mesafeye ve yüzeceğin açıya karar verdiğin an başlıyor. O ana kadar hesaba katmadığın rüzgar ve akıntı hızı yarışı bitirme süreni belirleyecek en önemli parametreler oluyor. Ve bu, her sene değişiyor. Bu sene rüzgarın ve dolayısıyla akıntının daha kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Geçen seneye göre yaptığım hesaptan dolayı hedeften bir miktar saptım. Galatasaray Adası'nı geçip 45 derece açıyla girdiğim son metrelerde, bitişe 100-150 metre kala bitiş çizgisi hizasına gelince ufak çaplı bir panik yaşadım. Geri kalan mesafeyi yaklaşık 100 derece açıyla yüzmem yarışın biraz daha uzamasına sebep oldu. Yine de bu kadar az hata payıyla bitirdiğime seviniyorum. Aslında bu kısımları anlatma sebebim de Taha hocanın tavsiyesiyle yazdığım bu yarış notunu gelecek yarışlarda da okuyup önemli noktaları özellikle yarış anında tekrar hatırlayabilmek. Açıkçası bir sene sonrasında güzel anlar hafızada halen yerini koruyor ancak detaylar kolaylıkla unutulabiliyor.

Yarış sonrası pandemi nedeniyle mekanın ve boğazın tadını çıkaramadan hızlı bir şekilde etkinlik alanını terk ettik. Umarım seneye bu sıkıntılı dönem atlatılır ve daha kalabalık bir ekiple daha güzel bir organizasyon geçiririz.






61 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page