Ülkemizin en büyük spor etkinliklerinden bir tanesi olan İstanbul Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı bu sene 24 Temmuz 2016 Pazar günü yüzülecek.
Yarışmaya katılacak yüzücülerin listesi bugün yayınlandı. Ben de her yıl olduğu gibi yine yarışmada yüzüyor olacağım :) Yarışmadan bir gün önce akreditasyon için gerekli olan çip ve diğer verilecek malzemeleri almak için yarışmanın başlangıç yeri olan Ortaköy Kuruçeşme Parkı’na gidiyoruz. Yarışma günü de alınabilir elbette ama işin heyecanı bir gün önceden cicileri almakta gizli. Her sene o klasik çantalardan veriyorlar. Çantanın içinde sponsorların bisküvileri ve lokum var… Ertesi gün erken saatlerde tekrar Kuruçeşme Parkı’na gidiyoruz. Her yer kalabalık, tuvaletlerde uzun sıralar, son hazırlıklar yapılıyor ve gemilere binip Kanlıca’ya doğru yolculuğumuz başlıyor. Vapurdaki yolculuk keyifli oluyor, cebimizde para yok, telefon yok, üstümüzde kıyafet yok yalnızca mayolarla boğazda püfür püfür yolculuk ediyoruz. Gemi iskeleye yanaşıyor ve saat 09:00’da suya atlamaya başlıyoruz. Atlayan, köprünün altına doğru kulaçlamaya başlıyor. Su tuzlu, hafif soğuk, dip karanlık, yanımızdan ansızın biri geçiyor, ayaklarımıza dokunuyor, içimizde bir anlık ürperti oluyor ama aldırmıyoruz, hızlı hızlı yüzmeye devam ediyoruz. Parkur Parkur Tadına vara vara, vapurda olmadan boğazın keyfine vararak yüzüyoruz. Hisarları bu kez kerteriz olarak alıyoruz. İstikametimiz Kuruçeşme Parkı, Galatasaray Adası’nın önüne geldiğimizde işler karışıyor, yer yön ayarlamak gerekli, akıntıya kapılmamak gerekli, bir de o en derinde sürekli peşimizi bırakmayan bu sefer ya bitmezse endişesi. Derken, zaman geçiyor her şey yoluna giriyor ve finiş çizgisi, merdivenler, o merdivenlerden yukarı çık, çipi bırak, havluya sarıl, su al eline ve dev ekranda derecene bak, sonra arkadaşların yanına, eğlenceye… İşte böyle bir şey bu yarış, Kıtalararası Yüzücü ünvanı kazandıran, anlamlı bir yarış.
Comments