Daha az kol sayısı ile yüzebilmenin en temelde irdelenmesi gereken 2 noktası var. Bunları geliştirmek için her antrenmanda ve her sette mutlaka çalışmalısınız.
1- KULAÇ UZUNLUĞUNU MAKSİMUMA ÇIKARMAK
Daha iyi yüzmenin ilk mantığı; daha az enerji harcayarak daha uzun mesafe kat etmektir. Bunun için de vücudunun pozisyonunu suya uygun hale getirdiysen kulaçlarını mümkün mertebe en iyi şekilde kullanman gerekir.
İki kolunuzu yanlara doğru açıp, T pozisyonununda durduğunuzda kulaç uzunluğu ortaya çıkar. Bu kulaç uzunluğu üç aşağı beş yukarı boyunuzla aynı uzunluktadır. Örneğin 180 cm boyu olan bir yüzücünün kulaç uzunluğu da hemen hemen aynıdır. Şimdi basitçe düşünmenizi istiyorum. Diğer şartların benzer olduğunu düşünerek, kulaç uzunluğu 180 cm olan bir sporcu mu, yoksa 150 cm olan bir sporcu mu 25 metreyi daha az enerji harcayarak ve daha hızlı yüzer? Elbette 180 cm olan daha az enerji ile daha hızlı gidecektir. O zaman kulaç uzunluğunun bir avantaj olması beklenir. Yani boyu uzun yüzücülerin kulaç uzunlukları da uzun olacağı için avantajlı olduğu söylenebilir. Peki, o halde neden kulaç uzunluğu daha kısa olan yüzücüler de iyi yüzüyor? İşte burada ilk bakmanız gereken nokta kulaç uzunluğunun yüzde kaçını yüzerken kullanabiliyorsunuz? Yani boyunuzun 180 cm, kulaç uzunluğunuz da 180 cm ama yüzerken kulaçlarını kısa ve sık çekerek 140 cm olarak kullanıyorsanız, demek ki bu kulaç uzunluğunu yeterince kullanamıyorsunuz demektir.
O zaman bu doğrultuda bakmamız gereken ilk nokta, boyunuz ne kadar olursa olsun, kulaç uzunluğunuz ne kadar olursa olsun, bu kulaç uzunluğunun ne kadarını, yüzde kaçını kullanıyorsunuz?
Buna odaklanıp kulaç uzunluğunu arttırmanız için, önce bu konuda farkındalık oluşturup, sonra suyu yakalama ve iyi çekiş dinamiği yakalamak gerekir. Tabii rotasyon ve kol devri ile de bu kulaç uzunluğunu arttırmak gerekir. Bu kadarı da yetmez. Eğer 25 metre gibi kısa mesafelerde kulaç uzunluğunu yüksek oranda kullanıyorsanız da bu sefer mesafeler uzayınca da ne kadarını kullanacaksınız bakmak ve mesafeler uzadıkça da yapabildiğiniz en uzun kulacı atmak gerekir. Yani kulaç uzunluğunuzu geliştirdikçe kol sayın düşecek ve daha az enerji ile daha uzun mesafeleri daha etkili yüzebileceksiniz. 2- SU ALTI AYAK YAPMAK
Daha az kol sayısı ile yüzmenin ikinci dikkat noktası ise çıkış ve dönüşlerden sonra duvardan etkili bir itiş yaptıktan sonra kat edilen mesafeyi arttırmaktır.
Yüzerken suyun içerisindeki sürtünmeyi azaltmak gerektiğinin en temel mantık olduğunu söylemiştim. O halde suyun hemen altından streamline pozisyonunda ilerlemenin sürtünmeyi ne kadar çok azaltacağını düşünebiliyor musunuz?
Önce duvardan güçlü bir itiş yap, sonra suyun altında süzülebildiğin kadar süzül, sonra ise ayak vuruşuna başla.
Önemli olan, bunları yaparken yapabildiğin en uzak mesafeden en konforlu şekilde çıkmak. En çok karşılaşılan durum nefesin yetmemesi oluyor. Bunu da antrenmanlarda sürekli çalışarak geliştirebilirsiniz. Neticede antrenmanları, vücudunuzu daha iyi form düzeyine adapte etmek için yapıyorsunuz. Dolayısıyla konfor bölgesinden çıkıp bu konuların üzerine çalışmalısınız.
Yüzme sporunda suyun altında yapılacak bu periyot 15 metre ile sınırlandırılmıştır. Hem çıkışta hem dönüşlerde 15 metreyi geçmemeniz gerekir. Eğer geçerseniz diskalifiye olursunuz. Bu 15 metre kuralı bile su altı hareketinin ne kadar avantaj sağladığını tek başına anlatıyor.
Havuzlardaki kulvar ayırıcılarında genellikle farklı renklerle 15 metreler işaretlenmiştir. Bizim havuzumuzda kulvar ayırıcılarında bu işaretler olmasının yanında bir de kukalarla işaretlemeler yapıyoruz. Yüzerken bu mesafelere mutlaka dikkat ediniz.
Comments