YARIŞ:
Meis'ten Kaş'a yüzmek. Daha doğrusu yarışı bitirmek.
YARIŞ ÖNCESİ DÜŞÜNCELER
Çok mu uzak orası ya?
İnsanlar niye bu kadar korkuyor ? Biraz abartı var mı acaba? Yüzüp çıkıcaz işte ? 6 Km yüzdüm 7 de yüzerim heralde.
Taha 3 saat hesapla dedi ama ben 3 saat suda kalmak istemiyorum.
Ne yesem? Su ihtiyacım olacak mı acaba?
YARIŞ ÖNCESİ
Kaş – Meis yarışı Likya kültür festivalı kapsamında gerçekleşiyor aslında. O yüzden Kaş çok kalabalık. Sakin bir sahil kasabası kesinlikle değil. Ve en acısı denize girilecek yerin doğru dürüst olmaması. Şöyle heryer kayalık, her yer beach hani bir denize girip denizden Kaş çoğrafyasına bakayım dersen çok az alternatif yer var.
Cumartesi küçükçakıl'dan denize girip o uyuyan deve bir bakıp sahil şeridi neye benziyor diye girdim hem suyun derecesi tadı anlamında güzel oldu.
Teknik toplantı anfitiyatroda gerçekleşti. Reglamanda yazan bilgilerin dışında ekstra bir bilgi olmadı açıkcası.
Finişe yaklaştığınızda 3 tane balon olacak dendi.
Kısaca kerteriz noktası söylendi (görsel yok) uyuyan devi (uyuyan dev; Meis'den Kaş'a yüzmek için kerteriz alınan yerin yüzücüler tarafından tarif edilen adı) bulan yarış rotasını buluyor ama daha önce katılmış olan yüzücüler ile konuşmak faydalı oldu.
Müthiş bir Hadise konseri vardı akşam 9'da limanda. Ezan sesine olan hassassiyetimden dolayı kulak tıpalarımı tabii ki getirmiştim ama ona rağmen şampiyona şeker diyerek yatakta döne döne uyku aradım. Malum yarış heyecanı çok uyandım gece. Uyanıp saate bakıp ok daha var diyip tekrar döndüm yatakta.
YARIŞ GÜNÜ:
Toplanma saati liman'da saat 6.30'a çekildi.
Saati 5.45'e kurup 5.35'de gözümü açtım.
Aquamasters Göcek etabında deneyimlediğim ve bilgidğim kahvaltıyı yaptım. Klasiklerden şaşmamak lazım. Macera aramaya gerek yok.
Teknede tuvaletler kullanıma kapalı olaçağını bildiğim için sadece kahve içtim ama yanıma 1,5L su alıp teknede içme planı yapmıştım. 1 Gun öncesinden de iyi su tükketiğimi düşünüyorum.
Limana geldik pasaport kontrol sonrası tekneye bindik. Teknedeyken baya uyuyan dev ve çıkaçağımız yere baktım bileyim nereyi kerteriz alıçağımı diye. Polat Dede bize koydukları balonları gösterdi. Finişe bayrak koyacaz vesaire dedi. Balonlara baktım ve etrafıma bakmaya devam ettim.
Ve ordaki deneyimli yüzücülerden bir kaç akıl alayım dedim.
3 kere yarışa katılan bir yüzücü bana Meis limandan çıktıkdan sonra direk burnu hedef al ki akıntı seni atarsa çok rotadan sapma diye bilgi verdi. Dedim direk çaprazdan dalayım mı yoksa önce karşı kıyı sonra kıyıya mı gideyim. Sen dal git dedi. Dedim hmm ok.
Teknede inmeden önce bir muz yedim. Son suyumu içtim.
Neyse Meis'e vardık. Fena çişim var ama teknik toplantıda Polat Dede bize yunan sularına işeyin dediği için tutuyorum.
Önce güneş kremi sonra vazelin sürdüm.
Sonra şükür yunan sularına attık kendimizi.
Yarışta saat takmak serbest. O yüzden saati açtım bekliyorum
YARIŞ:
Su tadından yenmıyor başlarken Caretta selamladı bizi. Selam Caretta ama bir baktım saati başlatmayı unutmuşum.
Genelde yarışlarda yasak olduğu için öyle bir alışkanlığım yok. Neyse başlatım yüzüyorum. Saatle yüzmek garip bir şey bu arada insan saatsiz yüzünce sadece hissiyatına güvenip yüzüyor ve ne yüzdüğünü hangi pace vesaire bilmiyorsun öyle kör sağır dilsiz suyu hissederek gidiyorsun aslında. Bu kez saat olunca acaba kaç diyip bakıyorsun, sonra ee iyimiş diyorsun devam ediyorsun garip bir kafa.
Neyse yarış başladı ben yine son mohikan modunda gidiyorum diye düşünüyorum, etrafta yine kimse yok. Burnu kestirdim ona doğru gidiyorum ama millet sağımda. Diyorum yanlış mi gidiyorum acaba sonra kızım bildiğin yoldan git diyorum kendi kendime.Ve hakkaten burna vardığımda sağımdaki grubu geçmiş oluyorum hatta benden bir tık önce olan yüzücüleri görmeye başladım. O esnada sağdan giden gruptan ayrılanlar var önüme geliyorlar. Bazıları deli dana gibi önümü kesiyor. Koca denizde bir beni buldular diyerek sağından solundan giderek bir şekilde onlardan kurtuluyorum.
Bir yerlerde solumda takım arkadaşım Yunus'u geçtiğimi görüyorum içimden ehehehehe geçiyor. Ben ona nasıl yetiştim demiyor değilim tabii ki. Neyse yola devam. Burnu geçtim acık su göründü. Dalga, akıntı .... he bu açık su sanırım dedim.
Deniz bir anda altan seni çekiyor sonra yukardan rüzgar vuruyor atıyor. Ara sıra elim swimboya geliyor, kısa kol çekiyorum kafamda Taha Engin Ceren kısa kol çekme diyor. Boy kafama vuruyor diyorum heee rüzgar. Belden boy çekiyor heeee akıntı.
Tam ortaya vardığımda şurda bir durup etrafa bakayım dedim. Hemde yine çişim gelmişti.
Durdum meğer draftıma yatan Yunus noluyor niye durdun dedi? Dedim etrafa bakcam çiş yapacam sanane. Neyse biraz etrafa baktım sağım solum mavi mavi deniz deniz. İlerde bir kara var orası Kaş. Daha yol var ya diyerek devam ediyorum.
Altan akıntı üsten rüzgar diyorum burda çok fazla uzatmamak lazım. Ve zaten Meis'te ortalama 2.25 pace ile yüzüp ısınmamı bitirmişim zaten. Sonrasında açık denizde kendimi ve kulaçımı daha iyi hissederek biraz olsun daha güzel su çektiğimi hissetim ve ortalama 2.10 pace ile yüzmüşüm. Muhtemelen rüzgar yardım etmiştir ama yinede rahat oldu. Açık su da bir kaç kez dalga yedim, kerteriz alıcam diye burnuma su kaçtı. Ama o boğaza gelince daha sık kerteriz almam gerektiğinin farkındaydım. Ve gerçekten daha 5-6 kolda bir kerteriz almaya başladım.
Enayi miyim daha çok yüzecek diye düşünmedim değil.
Ne kadar iyi kerteriz o kadar kısa yol (çıkışta bira kalamar yapcaz geç kalmamak lazım)
Türk sularına girince tekneler ve kanoları görmeye başladım, baya yanıma geldiler diyorum acaba yanlış mı gidiyorum falan diye ama kimse bana bir uyarıda bulunmadı, devam ediyorum. Su almak aklımın ucundan geçmedi. Ağzım leş gibi tuz ama bilmediğim yola girmek istemedim ve tempomu bırakmak istemedim.
Neyse boğaz geçti soldan kara göründü, hafif sağdan da göründü biraz daha sakin sulara geldiğimi düşünüyorum ama vakit geçtikcede rüzgar şiddetini artırıyor bir yandan. Gittikçe Kaş yaklaşıyor. Saate bakıyorum ortalama 1 saat 30 dk diyor. Kafada hesaplar hmmm 1 saat kaldı heralde diyorum içimden. Taha 3 saate bu yarışı bitirmem geçiyor diyorum yine.
Ama burdada iyi kerteriz almak lazım çünkü dalga sağa sola atıyor devamlı. Kolarda yorulmaya başlıyor muhtemelen eskisi gibi etkili çekemiyor insan suyu.
Başladım ilk balonu aramaya. Ortada balon yok.
Dedim myop hipermetrop astigmat göz, lens yok, gözlük buğu yaptı. Dalgadan bir şey görmüyorum. Ara sıra duruyorum bakıyorum etrafa balom malon yok.
Hadi deve doğru devam artık Kaş daha net görünmeye başlıyor ve yavaş yavaş sarı balonu gördüm. Ama finish nerde. Orda koca bir kırmızı şey var heralde bayrak diyip ona doğru yüzüyorum.
Türkiye aç kollarına Fransız mülteci geliyor gibi.
Neyse artık az kaldı diyorum Ceren hadi azıcık daha kol cevir, biraz ayak vur bitiyor. Birkaç kez durup hangi iskele çıkmam gerektiğini anlamaya çalışıyorum. Neyse ki Orkun olmadığım için benden önce çıkanlar var ve iyiki organizasyon turuncu t shirt giydi çünkü iskelede onları fark ediyorum.
İskele çıkış duş.
Saat stop. Süre 2 saat 34 dakika...
2.30-2.45 bitiririm heralde dedim. 2.34 güzel bir derece 2.30 altı olsaydı tadından yenmezdi ama mutluyum.
Çıkışta takım arkadaşım Orkun'u görüyorum. Mertcan çıktı mı? O da çıkmış başka çıkan yok.
Duş, Züber, Su, Soda ve bitiş dansı.
Sonuç bakma. Kahretsin yine kürsüm var.
YARIŞ SONRASI DÜŞÜNCELER:
Bu da bitti eeeeeee şimdi noluyor?
2023 hedefi 10Km idi. Değer mi? Yüzer miyim? Yanı sonuçta omuzlarım ağrıyor yoruldum ama Göcek kadar yıkıcı olmadı garip bir şekilde. Göcek'ten çıktığımda daha da yorgun bittik hissediyordum kendimi. Bunda bitti ama son kilometrelerde Göcek kadar zorlayıcı olmadı benim için sanki bilemedim. Daha bunun mahkemesini yapmam lazım sanırım.
Parkurun çoğunu yalnız yüzdüm ya da öyle olduğunu zanettim. Göcek'te de aynısını yaşamıştım. Bazen kalabalık bir grup bir rota buluyor ve sen tek başına başka rotadan gidince acaba yanlış mı gidiyorum diye düşünmüyor değilim. Ama kerterizim doğru bana denileni yapıyorum vardır bir şey diyerek yola devam ettim.
Artık gerçekten deneyimlerimi kullanabiliyorum sanırım diye düşündüm. Acık suda deneyim kazanmak ve daha fazla parkur ve mesafe yüzmenin ne kadar önemli olduğunu ve bir önceki yarışlardan öğrendiklerimi burda yapabilmek güzel oldu.
Geliştirilmesi gereken noktalar:
Beslenme: Açıkcası böyle uzun metrajlı ve uzun sürede suda kalıçağımız yarışlarda beslenme konusunda biraz daha bilinçlensek iyi olur gibime geliyor. Ben sadece bildiğim şeyleri yaptım. Macera aramak istemedim açıkcası. Kimisi jel kullandı ben daha önce hiç kullanmadığım için ve suyun içinde nasıl tepki vereçeğimi kestiremediğimden dolayı o topa hiç girmedim. Yarış esnasında su içmekte ayni şekilde. Taha su içtim beni darma duman etti dedi. O yüzden su içmedim.
Kaş: Yarış festival kapsamında yapılıyor o yüzden Kaş kalabalık ve gürültülü. Gece uyumak için kulak tıpası alın. Ulaşım kötü ucak transfer diyerek baya vakit ve enerji kaybı. Ve bir tık yorgunluk yaratıyor. Ben sabah 7 uçağı ile geldim Dalaman'a saat 11.30 gibi Kaş'taydım.
Yarış sonrası yine o transfer ve dönüş artık pastanın üzerine mum oluyor. Artık uçakta eve gidip kedimi sevmek istiyorum dedim. Yorgunum arkadaş yorgun önceki gece rahat uyumuyorsun yarış heyecanı vesaire
Yarış sonrası: açsın susuzsun ama hiç bir şeyin tadı yok. Ağzındaki bütün tat receptörleri hala deniz suyundan sarhoş. İğrenç bir his. Bugün Pazartesi saat 3 hala agzımın içi bok gibi.
Su içtim yemek yedim. Bone sıktı gözlük sıktı öğlen bir ağrı kesici aldım başım ağrıyor çünkü.
Burda bedenim aslında bir kestirsen iyi olur demedi değil ama işte akşam gidince otel odasını veriyorsun vesaire sonra yol ameleliği bana bir tık fazla geldi.
Bir sonraki nesillere tavsiyeler:
Kaş'a 1 gün önce ve 1 gün sonra gitmek mantıklı olabilir. Beden yoruluyor az efor değil
Kulak tıpası
Yarış öncesi ve sonrasında iyi beslenin su için dinlenin
Giderken tekneden iyice etrafınıza bakın finish noktasını kendinize göre belirleyin
Şahsen bu kişisel bir düşünce : biraz deneyimlenip yüzmek iyidir. Daha önce 5-6km yüzüp gelmek baya iyi oldu benim için. Suda uzun süre kalmanın, nerde nasıl yüzmek gerektiğini bilmek ve em önemlisi kendi vücüt ve su farkındalığın yüksek olması bana bu yarışı daha kolay yaşamama sebeb oldu.
Kendime tavsiye:
Harıl harıl yarışa git gel yapma hele uzun metraj ise. Dinlen.
Bildiğin rotada devam et. Herkesin bildiği doğru bazen doğru değil.
Yüzmicem demedim? Noluyor bana ya ... Hadi yüzelim diyeçeğim günler geliyor heralde.
Kürsüde biraz gülebilirsin. Wetsuitlilere hala surat asabilirsin. Konuk Yazar Master Yüzücü Ceren Baskan
Yorumlar